Kayseri Cumhuriyet Meydanı

^Kayseri'nin merkezi olarak bilinen Melikgazi ilçesinin en işlek noktasında olan Cumhuriyet Meydanı'na geldiğinizde modern zamana meydan okuyan ancak antik çağların otantikliğini de kalesiyle şehrin surlarına hapsetmiş bir şehir ile karşılaşacaksınız...

^Meydanda tüm ihtişamıyla şehri selamlayan ulu önderimiz Atatürk'ün heykeli olsun, Atatürk'ün Kayseri’ye geldiğinde halka hitap etmek için kullandığı Saat Kulesi olsun, 3.yüzyıldan beri ayakta duran şehrin kadim muhafızı Kayseri Kalesi olsun, şehrin ruhuna tanıklık edebilmek için tüm bu turistikültürel rotaları mutlaka ziyaret etmelisiniz!

Kayseri Saat Kulesi

^Kuleye bitişik olarak yapılan küçük oda zamanında muvakkithane (güneşe bakılarak namaz vakitlerini belirten yer) olarak kullanılmıştır. Kulenin dört tarafında birer adet saat bulunmaktadır.

^Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan bu simge yapı, Sultan II. Abdülhamit'in emriyle 1906 yılında yaptırılmış.

^Saat kulesinin tarihi önemine gelecek olursak: Atatürk, Kayseri’ye geldiğinde burada Kayseri halkına hitap etmiştir. Bunun yanısıra, Sivas Kongresi'ne katılan Kayseri delegeleri Kayseri'ye dönünce Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyetinin Kayseri şubesi burada açılmış. Saat Kulesinin bulunduğu meydan Milli Mücadele döneminde gerçekleşen birçok mitinge de ev sahipliği yapmış.

Kayseri Kalesi

^3. yüzyılda Roma döneminde yapılan ve 6. yüzyılda Bizans döneminde daraltılan Kayseri Kalesi ve Surları, bugünkü halini Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat zamanında almış.

^Mimari açıdan tipik bir Orta Çağ kalesi olarak kabul edilen bu kale, Romalılar'dan başlayarak Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular, Dulkadiroğulları, Karamanoğulları ve Osmanlılar tarafından tamir edilerek bir dizi tadilattan geçmiş.

^2019 yılında Kayseri Arkeoloji Müzesi eserleri de Kale'ye taşındığından Kale'ye uğradığınızda bu müzeye de mutlaka uğrayın derim.

Kayseri Arkeoloji Müzesi

^1 Mart 1930 tarihinde Hunat Hatun Medresesinde müze olarak faaliyete geçen Kayseri Müzesi, Melikgazi'de bulunan Kışla caddesindeki yeni binasına 1969 yılında taşınmış. 2019 yılında ise artık günümüzdeki yerinde; yani Kayseri Kale'sinin içinde hizmet vermeye başlamış.

^Haftanın her günü 8.30-17.00 arasında ziyarete açık. Müzekart ile ücretsiz.

^Kayseri ve çevresinden bulunarak getirilen eserler ile Kayseri'nin 22 km doğusunda bulunan Kültepe Karum/Kaniş Örenyerinde bulunan 1948 yılından günümüze kadar kazılan Kültepe Kaniş/Neşa kazılarından bulunan eserlerin sergilendiği bir müzedir. Özellikle bünyesinde barındırdığı, Asurlulardan Hititlere, Roma'dan Bizans'a, Selçuklu'dan Osmanlı'ya kadar uzanan birçok medeniyete ait eser çeşitliliği ile Kale'yi gezerken mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir cevher bence!

Cilalı Taş Devri-Hava Tanrısı

Hitit Dönemi Kitabesi - M.Ö 1236-1210

M.S. 15-18.yüzyıl - Melek Figürü

Roma Dönemi Yağ Kabı M.S.17-395

Roma Dönemi Lahdi - M.S. 17-395

Roma Dönemi Lahdi - M.S. 150-170 Herakles'in 12 Görevi

Zeynel Abidin Türbesi

^Kayseri’de İmam Sultan adı ile anılan Zeynel Abidin, 1414 yılında Kayseri’de vefat etmiş ve mezarı üzerine bugünkü yerde bir türbe yapılmış. II. Abdülhamit zamanında, 1886 yılında ise Zeynel Abidin’in mezarının bulunduğu yere bu türbe inşa ettirilmiş.

^Yapının giriş kapısı üzerinde bulunan kitabesinde oval bir madalyona işlenmiş ll. Abdülhamit’in tuğrası yer alıyor.

Hunat Hatun Cami ve Külliyesi

^Anadolu Selçuklu Devleti'ne en parlak günlerini yaşatan sultan olarak bilinen Alaeddin Keykubad'ın karısı Mahperi Hatun tarafından 1237-1246 yılları arasında yaptırılmış bu cami, medrese, türbe ve hamamdan oluşuyor.

^Hunat Hatun'un isminin etimolojisi de yine Selçuklu dönemine dayanıyor: ''Huvand” ünvanı Selçuklu Saray ailesine özel bir ünvan olarak veriliyormuş ve Mahperi Hatun da bu ünvanı kullandığı için Cami Huvane'dan türkçeleşerek ''Hunat Cami'' olarak günümüze kadar gelmiş.

^Cumhuriyet meydanını gezerken gerek genel görünüşü, gerekse mimarisiyle Anadolu'da bulunan Selçuklu eserlerinin en güzel ve önemli örneklerinden biri olarak kabul edilen bu camiye uğramayı unutmayın!

Bürüngüz Cami

^Cumhuriyet Meydanının ortasında yer alan bu cami, aynı yerde bulunan İki Kapılı Mescit'in yıkılmasının ardından 1977'de inşa edilmiş. Bu yüden halk tarafından İki Kapılı Cami olarak da bilinir. Bugünkü adını ise caminin bir nevi sponsporluğunu sağlayan iş insanı Refik Bürüngüz'den almış.

^Büyük kubbe örtüsü, cam işçiliği ve kubbe süslemesiyle klasik Osmanlı mimari tarzını yansıtan bu cami de Cumhuriyet Meydanı'nda görülebilecek eserlerden.

Kazancılar Çarşısı

^Çoğunlukla kuyumcular bulunduğu, baharatçılar ve pastırma-sucuk alabileceğiniz yerlerle dolu bir çarşı burası aslında. Hemen yanındaki Kapalı Çarsıyı da ziyaret etmeyi unutmayın derim. 

^Pazar günü 13.00-16.00 arası, diğer günlerde ise 8.30-19.00 arası açık.

Kayseri Kapalı Çarşı

^Osmanlı döneminde yapılan kapalı çarşılar arasında İstanbul’dakinden sonra en büyük kapalı çarşı olarak kabul edilen bu çarşının 15. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. 

^Haftanın her günü 8.00-19.00 arası açık.

^Kuyumculardan, pastırmacılara,  baharatçılardan türlü türlü giyim eşyası satan dükkanlara kadar içinde birçok dükkan bulunuyor.

Kayseri Bedesteni

^1497-1498 yılları arasında o dönemin Kayseri Valisi Mustafa Bey tarafından inşa edilmiş.

^Haftanın her günü 8.00-19.00 arası açık.

^Kalenin arka tarafında kapalı çarşı içinden geçip ulaşabilirsiniz.

Kayseri Ulu Cami

^Selçukluların Asya tuğla tekniğini Anadolu’da ilk kez kullandıkları eserlerden olan güzel minaresi, iç mekanındaki kemerli sütunları ve mermer sütun başlıklarıyla ilgi çekici ve görülmeye değer bir yapıdır.

^Kapalıçarşının hemen yanı başında yer alan bu caminin ihtişamlı mimarisini görmeden meydan turunuzu tamamlamayın derim.

^Sultan Camisi veya Cami-i Kebir adlarıyla da bilinen Kayseri Ulu Cami, 12. yüzyılın ortalarına doğru inşa edilmiş.

^İlk yapıldığı dönemde camiye bir de medrese eklenmiş ancak günümüze sadece medrese içindeki türbe gelebilmiş ve bu türbede de camiyi ve medreseyi yaptıran Melik Mehmet Gazi yatıyormuş.

Kayseri Atatürk Evi Müzesi

^Konak, kültürel öneminin yanı sıra, Atamızın Kayseri’de ağırlanması bakımından ayrı bir tarihi öneme sahip. Öyle ki, 19-20 Aralık 1919 tarihinde Atatürk Heyet-i Temsiliye adına Kayseri’ye ilk gelişlerinde bu konakta iki gece misafir edilmiş.

^İmamizade Raşit Ağa Konağı olarak bilinen ve günümüzde Atatürk Evi ve Müzesi olarak hizmet veren konak, 19. yüzyılda yapılmış Geç Osmanlı Dönemi’ne ait eski bir Türk evi aslında.

20.12.1919 - Mustafa Kemal ve Temsil Heyeti Üyeleri Kayseri'de Milli Mücadeleyi ilk organize hareket olarak destekleyen cemiyet olan 'Kayseri İhtiyat-1 ve Zabitan Teavün Cemiyeti Merkezi' binası önünde halk ile

^Sizler de benim gibi her şehrimizde Atamızın izinin olduğu Atatürk evlerini ziyaret etmekten ayrı keyif alanlardansanız, 1983 yılında “Atatürk Evi” olarak ziyarete açılan bu müzeyi Atamızın izini her şehir Pazartesi hariç haftanın diğer günleri 8.30-19.30 arasında ziyaret edebilirsiniz!

Güpgüpoğlu Konağı & Etnografya Müzesi

^Müzede, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden eserler sergileniyor. Ayrıca, 18. yüzyıl konak yaşamını yansıtacak şekilde tasarlanmış ve dekore edilmiş gelin odası, harem odası, misafir odası gibi odalar sayesinde o dönemin ambiyansını buram buram hissedebiliyorsunuz.

^1419 yılında inşasına başlanan bu konak, yapılan düzenlemelerle bugünkü halini 18. yüzyılda almış.

^Pazartesi hariç haftanın diğer günleri 8.30-17.30 arası açık. Müzekart ile ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.

Alaca Kümbet

^Taş işçiliği ve geometrik süslemeleriyle dikkat çeken bu yapıyı şehir merkezine yolunuz düştüğünde ziyaret edebilirsiniz.

^13. yüzyılda inşa edilen bu kümbet Selçuklu dönemine ait.

Meryem Ana (Surp Astvadzadzin) Kilisesi

^Kilisenin hemen karşısındaki döner kavşağın bulunduğu yerdeki Asur tabletini de mutlaka görün derim!

^Kilisenin ne zaman ve kim tarafından yapıldığına dair net bir bilgi bulunmamakla beraber, 19. yüzyılda ağırlıklı olarak karşımıza çıkan üçgen alınlıklı düzenlemelerinden dolayı bu yüzyılda inşa edilmiş olduğu düşünülüyor.

^Kayseri Büyükşehir Belediyesince 2020 yılında kütüphane olarak kullanılmak üzere, restore edilerek günümüzde artık kültür-sanat merkezi olarak kullanılan bu yapıyı Pazar günü hariç diğer günlerde 9.00-18.00 arasında ziyaret edebilirsiniz.

^Surp Asdvadzadzin Kilisesi olarak da bilinen, Meryem Ana Kilisesi’nin kelime anlamı “karnında taşıyan” anlamına geliyormuş.

^1. Dünya Savaşı’nın son zamanlarına kadar Hristiyanlar ve Ermeniler tarafından aktif bir şekilde ibadethane olarak kullanılmış. Daha sonrasında da bir süre Gençlik ve Spor Bakanlığına devredilmesiyle birlikte artık spor salonu olarak faaliyete geçmiş.

Kayseri Lisesi

^I. Abdülhamit tarafından yapılan okul, 13 Eylül 1893 tarihinde “Derece-i Ula Mekteb-ı Külliyesi İdadisi” adıyla kurulmuş. 1927 yılında da Kayseri Lisesi adını almış ve faaliyete geçmiş.

^Milli Mücadele ruhunu derinden hissettiğim ve beni en çok duygulandıran kısımların başında giriş kattaki şehit düşen öğrencilerin anısına yapılan, şeffaf renkli sütunlardan oluşan anıtsal yapı geliyor. Her bir şeffaf sütunun içinde şehit düşenlerin bilgileri yer alıyor. Matem renginin üzerine beyaz renkle bir kontrast yaratılarak aydınlık geleceklerimize umut ve ışık olmak için hayatlarını karartmayı göze alan şehitlerimiz saygıyla anılmış...

^Osmanlı Devleti’ndeki sayılı sultanilerden biri olan ve Milli Mücadele tarihinde önemli rol oynayan okul, 1920-1921 eğitim öğretim yılında tüm son sınıf öğrencileri Sakarya Savaşında şehit düştüğünden o sene mezun verememiş. Meclisin Kayseri Lisesi’ne taşınma kararı ve sonraki yıllarda yetiştirdiği ünlü isimlerle de tanınır hale gelmiş.

^Günümüzde “Milli Mücadele Müzesi” olarak kullanılan liseyi Pazartesi ve dini bayramların ilk günü hariç 9:00 -17:00 arasında ziyaret edebilirsiniz. 

^Meclisin Kayseri Lisesi’ne taşınma kararı ve sonraki yıllarda yetiştirdiği ünlü isimlerle de tanınır hale gelmiş. Bu isimlerin arasında, Faruk Nafiz Çamlıbel ile birlikte Onuncu Yıl Marşı'nı yazan Behçet Kemal Çağlar, Türkiye'de sol hareketin en önemli isimleri arasında yer alan Hüseyin İnan, Emel Sayın ve Göksel Arsoy gibi sanatçılar yer alıyor.

Tarihi Kayseri Mahallesi

^Kayseri kültürünü en iyi şekilde yansıtan tarihi Kayseri evlerinin bulunduğu Kayseri Mahallesi, bakkalın, berberin, fırının, aktarın ve diğer esnaf grubunun yeniden canlandırıldığı ve eski Kayseri adetlerinin görülebileceği mekânlardan oluşuyor.

^Eski Kayseri diyebileceğimiz şehrin bu tarihi kısmını kurulduğu alanda kısa bir çay-kahve molası verebilirsiniz.

Gülük Cami ve Medresesi

^Taç kapısına sonradan eklenen kitabesine göre 1211 yılında Atsız Elti Hatun tarafından onarılmış. Cami, 1334 yılında yaşanan bir depremde büyük zarar görülmüş ve 1335 yılında ise bu defa Alemuddin oğlu Külek tarafından tekrar onarılmış.

^13. yüzyılda Danişmentliler döneminde inşa edilen bu cami, alışılagelmişin dışında anıtsal bir çini mihraba sahip olması itibariyle Kayseri eserleri arasında ayrıcalıklı bir konuma sahip.

Kurşunlu Cami (Mimar Sinan Cami)

^Kayseri'de 12 eser yapan Mimar Sinan'ın, Kayseri'de günümüze ulaşmış tek eseri olan bu camiyi Cumhuriyet Meydanını turlarken keşfetmeyi unutmayın derim.

^Memleketi Kayseri olan Mimar Sinan’ın 1573 yılında inşa ettirdiği ve asıl adı Hacı Ahmet Paşa Camisi olan bu cami, merkezî kubbesinin kurşunla kaplı olmasından dolayı “Kurşunlu Cami” adını almış.

Sahabiye Medresesi

^Sahip Ata Medresesi olarak da adlandırılan bu esere özellikle Cumhuriyet Meydanına yakınsanız yolunuzu mutlaka düşürün derim.

^Selçuklu vezirlerinden Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından 1267 yılında çeşme ve mescit ile birlikte yaptırılmış.

^Kapısının yanlarındaki ve üzerindeki geometrik oymalar Selçuklu son dönem işçiliğinin en güzel örneklerinden kabul ediliyor ki zaten 2014 yılında Dünya Mirası Geçici Listesine dahil edilmiş.

Avgunlu Medresesi

^“Avgun” veya “abgın” kelimeleri Kayseri çevresinde su kaynağı anlamına geliyormuş ve eskiden Kayseri’de yüksek seviyede olan yeraltı suyunun yapıya ait türbenin alt katında kaynak oluşturması sebebiyle medrese bu ismi almış.

^Mimar Sinan Parkı içerisinde yer alan Avgunlu Medresesi’nin yapım tarihi ile ilgili herhangi bir kaynak olmadığı için inşa tarihi bilinmemekle birlikte, yakınındaki Gevher Nesibe Medresesine olan benzerliğinden dolayı 13. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor.

^“Havuzlu Medrese” olarak da anılan medrese günümüzde kitap satış yeri olarak hizmet veriyor.

Selçuklu Uygarlığı Müzesi (Gevher Nesibe Şifahanesi ve Tıp Müzesi)

^1980’li yıllardan itibaren Erciyes Üniversitesi tarafından Tıp Tarihi Müzesi olarak kullanılmış ve günümüzde Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından, Anadolu Selçuklu dönemini farklı yönleriyle tanıtan bir müzeye olarak 21 Şubat 2014 tarihinde kapılarını açmış.

^Mimar Sinan Parkı içinde bulunan medrese hastanesi, Selçuklu hükümdarlarından I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in kız kardeşi Gevher Nesibe Sultan’ın vasiyeti üzerine “Şifahiye” adını taşıyan bir hastane olarak yapılmış. Bunun yanında, ilk tıp fakültesi anlamına gelen “Gıyasiye” adlı bir medrese de kurulmuş. Tıp Medresesi odalarının birinde Gevher Nesibe Sultan’nın türbesi de bulunuyor.

^Mimar Sinan Parkı içerisinde Avgunlu Medresesi’nin hemen yanıbaşındaki bu müzenin genel ziyaret saati 9.00-17.00 arasında ancak Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında 9:00 -19:00 arasında ziyaret açık. Pazartesi ve dini bayramların ilk günleri kapalı.

^Bir kısmında Selçuklu Medeniyeti ile ilgili kültürel eserlerin tanıtıldığı müzede, bir diğer bölümde hastane özelliğini ön plana çıkaran eserler sergileniyor. Selçuklu Uygarlığı ile ilgili olan kısımda Selçuklu mimarisi ve kültürü yansıtılmış. Şifahiye bölümünde ise; hastalıklar, tedavi yöntemleri (renk ve müzik ile tedavi vb.) ve aletleri, tıp bilginleri  gibi kısımlar yer alıyor.

^Osmanlılar döneminde medrese hizmeti veren hastane, Birinci Dünya Savaşı sırasında askeri amaçlarla kullanılmış; sonra yarım yüzyıl boyunca kaderine terk edilmiş ve 1960’larda tekrar onarılmış. 

DOĞAL ROTALAR

Boraboy Gölü Mesire Alanı

^Tabiat Parkı, Amasya il merkezine 62 km uzaklıkta olup piknik, kamp, doğa yürüyüşü, deniz bisikleti, bitki ve yaban hayatı gözlemleme gibi faaliyetlere elverişli. Parkın içinde ayrıca konaklamaya uygun çok sayıda kır evi var ve aile ile konaklamaya da uygun.

^Zümrüt yeşili renginde tam bir doğa harikası olan bu gölü, ziyaret saatleri dönemsel olarak değişiklik gösterebilse de genel olarak haftanın her gününde sabahtan akşam saatlerine kadar ziyaret edebilirsiniz.

^Aslında küçük bir akarsuyun dışarıdan gelen yıkıntılarla tıkanması sonucu oluşmuş doğal bir set gölüdür.

Yorum ve Önerilerinizi Aşağıya Bırakabilirsiniz!

İçeriklerimi nasıl bulduğunuzu ya da görmek istediğiniz yeni konuları benimle paylaşın ki görüşleriniz, önerileriniz veya eleştirileriniz eşliğinde siteyi birlikte şekillendirelim.